Tarihten verilebilecek başka bir örnek de bilindik bir isim olan George Orwell'dır. Hem yazar hem istihbaratçı olan bir isimdir Orwell. 1903'te Hindistan'da doğmuş, Eton'da eğitim görmüş, sonra da Burma'da gizli görevlerde bulunmuştur. Savaştan sonra verem teşhisiyle görevinden ayrılmış ve ısmarlama bir şekilde, 1984 ile Hayvan Çiftliği kitaplarını yazmıştır. Edebiyatçı olmak isteyip istihbaratçı olmuştur. George Orwell'ın gerçek adı Eric Arthur Blair'dır."
Ömer Lütfi Mete de kitabında bu konuyla ilgili şöyle yazmıştır: Özdemir Sabancı suikastı aslında uluslararası bir cinayet gibi, mafya işi değil, bence dünya çapında bir sektör eylemi. Görünürde işi sol bir örgütün yaptığ yolundaki izlenim tam bir maskeleme numarası. O örgüt, bu olayda sadece taşerondur. Belki de sadece örgütün liderinin bildiği bir ihaledir bu eylem. Kanaatime göre de Toyota Türkiye'nin önünü kesmek için Avrupa otomotiv devlerinin işlettiği bir cinayettir."
Mesela MHP'nin iktidar olmak yönünde bir amacı pek yoktur. Derin devlet onu bir denge unsuru olarak sanki mecliste kullanır. Ne zaman bir sıkıntı olsa kilidi açan ya da kapatan partidir MHP".
Mesela 2002 seçimleri de öyleydi. O gün Ak Parti seçimden net bir zaferle çıkmış gibi görünse de gözden kaçan bir nokta vardı, o da Tansu Çiller'in partisinin 30 bin eksik oyu olmasıydı. Eğer buna itiraz etseydi meclise girme ihtimali yüksekti. 160 bin sandık vardı. Hepsinden bir tane oy çıksa bile kazanırdı, ama itiraz etmedi. Etmediği gibi bir de istifa etti. Peki, neden istifa etti? Hâlbuki oyları daha az olanlar itiraz ediyorlardı. Tansu Çiller itiraz etmeyince, Erdoğan güçlü bir şekilde meclise girdi. Bu durum çok ilginç sorular uyandırıyor insanda. Partilerin sadece isimlerden ibaret olduklarını, perde arkasında partiler üstü bir akıl olduğunu düşünmeye başlıyor insan."
Mesela Beşiktaş'ın efsane başkanı Süleyman Seba'nın bir zamanlar MİT'te görevli olduğunu ve MİT casusluğu yapmış olan Mahir Kaynak ile askerî bir operasyona dâhil olduğunu biliyor musun?"
190. Size karşı savaşanlarla siz de Allah yolunda savaşın, fakat aşırılığa sapmayın; Allah aşırılığa sapanları sevmez.
[Savaş izninin ilk kez Hac sûresinin 39. âyetiyle verildiği anlaşılmaktadır; ancak konumuz olan âyeti de bu çerçevede düşünmek mümkündür. Aşağıda savaş ve barışla ilgili âyetler gelecektir; bu âyette şu önemli kayıtlar dikkat çekicidir: 1. Savaşın sebebi karşı tarafın taarruzudur. 2. Bu sebeple de olsa savaş Allah yolunda (O'nun rızasına ve iradesine uygun) yapılacaktır. 3. Sınırları aşmak, kuralları çiğnemek yasaktır.]