Bir gün gelir,
Açmaz dediğin çiçekler açar.
Gitmez dediğin dertler gider.
Bitmez dediğin zaman geçer.
Hayat öyle bir sır ki;
Önce şükür,
Sonra sabır,
Sonra da inanmak gerek.
Sana gelsin
...bulduğum bütün mumları yaktım, yalnız kalmayayım diye. Boya takımını aldım, Madam Rosa'nın dudaklarını, yanaklarını boyadım, kaşlarını sevdiği şekilde çizdim. Gözkapaklarını maviyle beyaza boyadım, üstlerine de onun yaptığı gibi ufak yıldızlar yapıştırdım. Takma kirpiklerini takmak istedim, ama durmadılar. Madam Rosa'nın artık soluk almadığını görüyordum, ama umrumda değildi, soluk almadığında da seviyordum onu. Şemsiyem Arthur'la yanındaki şiltenin üstüne oturdum, kendimi daha da kötü hissetmeye çalıştım bütün bütüne öleyim diye. Karanlık çökünce mum yaktım, bir daha, bir daha, bir daha yaktım. Sonra mavi palyaço, fazladan dört yaşıma rağmen beni görmeye geldi, kolunu omzuma koydu. Heryerim ağrıyordu, sarı palyaço da geldi, yeni kazandığım dört yaşı boşverdim, umurumda değildi.
Durduramadım kendimi, gülmeye devam ettim, ayağa kalktım, odanın içinde yürüdüm, kendime küfür edeyim diye geçirdim içimden ama bunu içimden geçirmek yeterli oldu, boşverdim,